“Türk Lokumu” Üzerine
Murat Morova’nın Türk Lokumu adlı yapıtı, çapraz bir ayak üstündeki eski bir pirinç tepsinin taşıdığı antika bir lokum kutusudur. Kırmızı kadife kutunun kapağını yapma çiçekler ve İstanbul Gülü yazan eski bir markadan yeni üretilmiş bir plaket süslüyor. Kutunun içinde ise 30 adet el yapımı kurşun harem kadını figürü (Alfa Galerisi özel üretimi) yatıyor. Bu küçük figürler de 1800’lerde yapılmış oryentalist bir suluboyadaki kadın resimlerinden örnek alınarak üretilmiştir.
Geleneksel ve post-modern alt kültürü karşı karşıya getiren işler üreten Murat Morova bu yapıtta, Batı’nın bakışının Doğu’nun gizemine giren labirentlerde keyfince dolaşmasına karşı, bu dolaşmanın ikilemli sonuçlarını bilinçli bir kışkırtmayla sunuyor. Birkaç hazır nesneden oluşan yapıt bir lüks nesne kadar çekici, bir işkence aleti kadar iticidir. Tıpkı Itırlı Bahçe kitabı gibi çift anlamlıdır ve anlamlar birbirleriyle çatışır. Geçmişte haz nesnesi olan Itırlı Bahçe, sömürgecilik sonrası söylemlerde en keskin düşüncelerin aracı olmuştur.
Harem, Oryentalizmde birincil klişedir ve burada bu enfes kutuyla temsil edilir. Kutunun içindeki harem kadını figürleri/lezzetli lokumlar haremin çağrıştırdığı cinsel hazların ifadesidir. Ne ki, bu Türk lokumları kurşundan yapıldığı için ağır ve zehirlidir; çünkü harem kadınlar için yazgısal bir hapishane olmuştur. İstanbul Gülü, yalnız Şeyh Nefzavi’nin kitabında şiirsel ifade edilmiş kadın cinsel organı değil, aynı zamanda geleneksel argoda hafif meşrep kadın anlamındadır. Yapıtın birbirini tamamlayan öğeleri arasında bir geleneksel/post-modern, yüksek kültür/alçakkültür hesaplaşması söz konusudur.. Morova, “harem” üstüne kurgulanmış bütün düşleri söken bir oyun kurmuştur. Oyunun sığ zevklere haz veren bütün öğeleri arkasında erkek egemenliği, şovenizm, cinsel baskı ve kölelik gizlenir.
Morova, yüzyıllık oyunu icatçı bir biçimde sürdürdü ve Türk lokumlarıyla dolu bir “İstanbul Hatırası” götürdü Venedik’e. Bu kutu geçmişteki bütün Itırlı Bahçe beklentilerinin belleğidir; aynı zamanda o beklentilerin sorgulanması için bir öneridir. Bu sorgulamada yüzyıllar boyunca Sultanların sarayında köle olup ve belki de önemli roller üstlenen nice Venedikli (Batılı) kadının da varlığı unutulmamalıdır.